canvade
Yeni Üye
Bay Johnson aslında duygusal acılar çekti ve o kadar şiddetli bir depresyona girdi ki, başkanlıktan vazgeçmek istedi. Karısı devreye girdi ve onu stresten korumak için çalıştı, iyileşmesine, işe geri dönmesine ve sonunda ikinci dönem aday olmasına yardımcı oldu. Bay Johnson’ın sivil haklar gündemine karşı çıkanların bomba tehditlerine rağmen Güney Amerika’da bir tren yolculuğunu tamamlayan yetenekli ve yorulmak bilmez bir aktivistti. Ancak bir röportajcı tarafından kendisine “Güney’i Demokratların kampında tutup tutamayacağı” sorulduğunda, Bayan Johnson tipik olarak hayranlarını heyecanlandıran bir yanıt verdi: “Bu bir kadın için zor bir emir” diye cilveleşti.
Bay Johnson ikinci dönemini kazandı ve film bizi savaş, ayaklanmalar, sivil haklar mücadeleleri ve yoksulluğun yanı sıra Rahip Dr. Martin Luther King Jr. ve Robert Kennedy. Bazen Bayan Johnson’ın bu olayları anlatması garip bir şekilde yalıtılmış, hatta biraz kör görünebilir. Bayan Johnson, Robert Kennedy’nin cenazesinde Jacqueline Kennedy ile olan etkileşimini, eski First Lady’ye yönelik algılanan küçümsemeye odaklanarak anlatıyor: “Onun adını seslendim ve elimi uzattım. Bana çok uzaktan, sanki bir hayaletmişim gibi baktı. Aşırı bir düşmanlık hissettim: Hâlâ hayatta olduğum için miydi? Sonunda yüzünde hiçbir ifade olmadan elini hafifçe uzattı. Bunu mırıldanarak, hüzünlü bir sözle kabul ettim ve hızla yoluma devam ettim. Biraz şok ediciydi: Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım, onunla herhangi bir temasta bulunmamıştım.”
Bu, Bayan Johnson’ın, Bayan Kennedy’nin bastırılmış tavrı için daha makul açıklamalar (şok, keder, dehşet, geriye dönüşler) hayal edemediği tuhaf bir an. Bunun yerine Bayan Johnson, olayın yıkıcı trajedisini görmezden geliyor ve durumu kişisel olarak yorumluyor.
Bu tür bir dar görüşlülük yararlı bir savunma mekanizması olabilir. Konu kocasına gelince, bu filmde çiçeklere olan tutkusuyla tanınan kadının pembe gözlük taktığı görülüyor. Film de bu gözlüğü biz izleyicilere takıyor. Bay Johnson burada yalnızca kahraman bir figür, sadık bir aile babası ve ilerici bir öncü olarak tasvir ediliyor. Büyük Toplum gündemi Sivil Haklar Yasası, Oy Hakkı Yasası ve Sağlık Sigortası gibi devasa reformları doğururken, kişiliğinin ve başkanlığının daha karanlık bir yanı da vardı. Örneğin, Bay Johnson’ın kaba ve taciz edici davranışları ve çapkınlıkları filmin hiçbir yerinde görünmüyor. Film aynı zamanda Vietnam Savaşı’nın yıkıcı sonuçlarına da değinmiyor.
Bay Johnson ikinci dönemini kazandı ve film bizi savaş, ayaklanmalar, sivil haklar mücadeleleri ve yoksulluğun yanı sıra Rahip Dr. Martin Luther King Jr. ve Robert Kennedy. Bazen Bayan Johnson’ın bu olayları anlatması garip bir şekilde yalıtılmış, hatta biraz kör görünebilir. Bayan Johnson, Robert Kennedy’nin cenazesinde Jacqueline Kennedy ile olan etkileşimini, eski First Lady’ye yönelik algılanan küçümsemeye odaklanarak anlatıyor: “Onun adını seslendim ve elimi uzattım. Bana çok uzaktan, sanki bir hayaletmişim gibi baktı. Aşırı bir düşmanlık hissettim: Hâlâ hayatta olduğum için miydi? Sonunda yüzünde hiçbir ifade olmadan elini hafifçe uzattı. Bunu mırıldanarak, hüzünlü bir sözle kabul ettim ve hızla yoluma devam ettim. Biraz şok ediciydi: Daha önce hiç böyle bir şey yaşamamıştım, onunla herhangi bir temasta bulunmamıştım.”
Bu, Bayan Johnson’ın, Bayan Kennedy’nin bastırılmış tavrı için daha makul açıklamalar (şok, keder, dehşet, geriye dönüşler) hayal edemediği tuhaf bir an. Bunun yerine Bayan Johnson, olayın yıkıcı trajedisini görmezden geliyor ve durumu kişisel olarak yorumluyor.
Bu tür bir dar görüşlülük yararlı bir savunma mekanizması olabilir. Konu kocasına gelince, bu filmde çiçeklere olan tutkusuyla tanınan kadının pembe gözlük taktığı görülüyor. Film de bu gözlüğü biz izleyicilere takıyor. Bay Johnson burada yalnızca kahraman bir figür, sadık bir aile babası ve ilerici bir öncü olarak tasvir ediliyor. Büyük Toplum gündemi Sivil Haklar Yasası, Oy Hakkı Yasası ve Sağlık Sigortası gibi devasa reformları doğururken, kişiliğinin ve başkanlığının daha karanlık bir yanı da vardı. Örneğin, Bay Johnson’ın kaba ve taciz edici davranışları ve çapkınlıkları filmin hiçbir yerinde görünmüyor. Film aynı zamanda Vietnam Savaşı’nın yıkıcı sonuçlarına da değinmiyor.