canvade
Yeni Üye
Bu ay 40'ıncı yılını kutlayan Londra Moda Haftası'nda defile dışındaki izleyicilerde belli bir yakınlık oluştu. Bu dönüm noktası, birliktelik ve gurur duygusunu uyandırmasının yanı sıra, Londra'da – hem podyumda hem de dışarıda – stile yaklaşımın New York, Paris veya Milano'dakinden farklı olduğunun altını çizdi.
Bu yaklaşım bazen fazla alışılmışın dışında ya da fazla laissez-faire olarak değerlendirilerek göz ardı edilebilir ve bu da Londra Moda Haftası'nın “ciddi olmayan insanları” cezbettiği izlenimine yol açar (Logan Roy'un Succession'dan alıntısı). Ancak etkinliğin en gürültülü eleştirmenleri, diğer moda başkentlerinde gördüğünüz her şeyin aynı şeyin versiyonları olduğundan şikayet edenler gibi görünüyor.
Londra'nın moda ortamının diğerlerine göre daha küçük, daha sessiz ve daha tuhaf olduğu doğru. Ancak bu, şehrin yeni ortaya çıkan modaların yuvası ya da farklı trendlerin tamamen yeni kıyafet kurallarına yol açacak şekilde karıştığı bir yer olmasını engellemedi.
Bu yaklaşım bazen fazla alışılmışın dışında ya da fazla laissez-faire olarak değerlendirilerek göz ardı edilebilir ve bu da Londra Moda Haftası'nın “ciddi olmayan insanları” cezbettiği izlenimine yol açar (Logan Roy'un Succession'dan alıntısı). Ancak etkinliğin en gürültülü eleştirmenleri, diğer moda başkentlerinde gördüğünüz her şeyin aynı şeyin versiyonları olduğundan şikayet edenler gibi görünüyor.
Londra'nın moda ortamının diğerlerine göre daha küçük, daha sessiz ve daha tuhaf olduğu doğru. Ancak bu, şehrin yeni ortaya çıkan modaların yuvası ya da farklı trendlerin tamamen yeni kıyafet kurallarına yol açacak şekilde karıştığı bir yer olmasını engellemedi.